Adıyaman’da Cumhurbaşkanı Adayı Kılıçdaroğlu: “Hazineden çalınan 418 milyar doları getireceğim.
HABER: EMRE SERCAN IKE / Kamera: DURSUN ALKAYA
Millet İttifakı Cumhurbaşkanlığı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi’nin Adıyaman’da düzenlediği iftar programında; “Parayı nereden bulacaksınız? Hazineden çalınan 418 milyar doları getirip bu milletin cebine koyacağım” diyorlar. ‘Parayı nasıl alacaksınız’ diyorlar. “Bulacağım, bulacağım. Fizan’a götürürlerse bulurum. Çalana bırakmayacağız. Millet İttifakı ileri gelenlerinin ortak özelliğidir. çalana bırakma.”
CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu, ÂLÂ Partisi Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş bugün Adıyaman’da. ; Saadet Partisi’nin düzenlediği iftar programına katıldı.
Kılıçdaroğlu, iftar sonrası yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“BU MİLLETİN SORUNLARINI ÇÖZMEKTE KARARLIYIZ: Biraz önce konut sahibi Temel Bey çok net ve özlü bir konuşma yaptı. Sohbette birlik beraberlikten bahsetti. Politikanın bir yarış alanı olduğunu ama güzelliğin bir yarış alanı olduğunu söyledi. Karşılıklı suçlamaların yersiz olduğunu, asıl meselenin bu ülkenin sorunlarını çözmek olduğunu söyledi. Konut sahibi Karamollaoğlu Bey’e hepinizin huzurunda canı gönülden teşekkür ediyorum. Millet İttifakı olarak tek bir şeye odaklandık: Bu milletin sorunlarını çözmekte kararlıyız. Birlikte çözeceğiz. Birlikte çözeceğiz.
KULLARIN HAKKINI ALMADAN BU ÜLKEYE HİZMET VERECEĞİZ: Kamp yapmadan; Birbirimizi kucaklayarak, birbirimize sevgi ve saygı duyarak, hiçbir hak tanımadan bu ülkeye hizmet edeceğiz. Bunu söylerken; Şunu bilmenizi isterim: Belediye seçimlerinde ‘CHP’li belediyelere oy verirseniz şu olur’ dediler, çok iftira attılar. Ancak belediye başkanlarımız seçildi, hiç birine kullanma hakkı verilmedi. Bütçeleri düşmesine rağmen daha büyük yatırımlar yaptılar, fakirin yanında oldular, herkese hizmet ettiler, ayrım yapmadılar. Onlardan biri de bizimle Mansur Yavaş Bey.
KİTABIMIZDA AYRIMCILIK YOKTUR: Biz bu ülkenin sorunlarını çözmeye kararlıyız. Kitabımızda ayrımcılık yoktur. İnsan, Allah’ın yarattığı en değerli varlıktır. Siyasi olarak tüm insanlara hizmet etmeyi bir onur ve gurur vesilesi olarak görüyoruz. Yeter ki bu memlekette, bu güzel memlekette; Hiçbir çocuk aç yatmasın, her evde huzur ve bereket olsun. Bu bizim arzumuz.
VATANDAŞIN PARASI KURU SOĞANA YETMEZ DEDİM KURU SOĞANDAN YAPILDI: İnsanlarımız acı çekiyor. Bunun farkındayız. Çok büyük acılar olduğunu çok iyi biliyoruz. Vatandaşın parası soğana yetmiyor deyince soğanla dalga geçtiler. Geçmişte bizimle birlikteydi. Yardım alanlar ‘makarnacı’ diye eleştirildi ve bir anlamda alay konusu oldu. Tüm bunların üstesinden gelerek açık ve net bir şekilde söylüyorum; Allah razı olsun sizlerin oylarıyla iktidara geldiğimizde hiçbir çocuğun aç yatmayacağı güzel bir Türkiye inşa edeceğiz. Yeri geldiğinde eleştiririz. Yeri geldiğinde kendi hatalarımızı da söyleriz. Yeri geldiğinde ‘bir kusurumuz varsa vedalaşalım’ diyoruz. İnsan olarak birbirimize ihtiyacımız var. Beraber olmalıyız, sarılmalıyız. ve Türkiye’nin sorunlarını çözmek zorundayız.
SAHİP OLMA HAKKI OLANLARA OY VERMEYİN: Hak, hukuk ve adalet istiyorsanız ayın 14’ünde, 14 Mayıs’ta sandığa gideceksiniz; Haktan, hukuktan, adaletten yana oy vereceksiniz. Bu, bu çalışmanın analizidir. Hakkı kullanana hakkı olana oy vermeyin. Hakkı yiyene oy vermek, hakkı yiyene ortak olmaktır. Çok net söylüyorum, çok net. Millet İttifakı olarak şu açıklamayı yaptık: Her kuruşunun hesabını vermek boynumuzun borcudur. Ödediğiniz her kuruş verginin hesabını vermek boynumuzun borcudur. Parayı yerinde harcayacağız. Ve hesap vereceğiz. Siyaset bir zenginleşme aracı değil, halka hizmet aracıdır.
HELALİZASYONUMUZ ŞÖYLE OLACAKTIR: Geldiler, anlattılar. ‘Sana bir ev yaparız, iki yıl ödenmez, 20 yıl taksitlerle giderlerimizi geri alırız’ dediler. Biz Millet İttifakı olarak şunu söylüyoruz: Siz evinizi alırken, dükkânınızı alırken 23 ayrı evrakta 42 imza vardı. İnşaat mühendisinden mimara; Fizik mühendisinden jeoloğa herkesin imzası vardı. Sadece tapuya gittin, sadece bir tane imzaladın. Bu konutu, dükkanı satın alabilirim. Devletin güvencesi altında, kendi yönetmeliği çerçevesinde size ‘bu bina depreme dayanıklı’ dediler, siz de gidip aldınız, devlete güvendiniz. Ancak bir şok oldu, verilen sözler hatasız olmadı, belgeyi imzalayanlar hatasız imzalamadı… Siz canlarınızı, yakınlarınız hayatını kaybetti. Şimdi size ‘Haydi vedalaşalım’ diyorlar. Senden helal isteyeceğiz: Evini biz yaparız, dükkânını biz yaparız, ahırını biz yaparız. Sizden bir kuruş almayacağız. Ondan sonra geleceğiz, anahtarlarınızı teslim ederken ‘Sevdiğinizi kaybettiniz, geri getirmeniz mümkün değil ama evinizi, dükkânınızı, ahırınızı biz yaptık, biz yaptık’ diyeceğiz. anahtarlarınızı teslim ediyoruz, şimdi vedalaşalım.’ Vedamız böyle olacak.
NE DEDİM; ANAYASA, İNSAN HAKLARI, HAKLAR, HUKUK VE ADALET İLE UYUMLU: Bölgenin dramını biliyoruz. Bunların hepsini çözeceğiz. ‘Para nerede?’ onlar sorar. “Parayı nereden bulacaksın?” ‘Yapacağım’ diyorum, ‘2 yıl ödemesiz alacağım, sonra 20 yıl’ diyor. Ben de ‘Yapacağız, zaten yaptık, parayı almayacağım abi, ne diyorsun’ diyorum. Ne dedim; anayasaya, insan haklarına, hakka, hukuka ve adalete uygun olarak. Böyle yaparsan sorun biter. Bunu herkesin bilmesini istiyorum.
İNŞA EDİCİ İTTİFAKIN ADI, ULUSAL İTTİFAK: Ramazan ayı… Güzel bir aydır, manevi duygularımızın zenginleştiği bir aydır. Bir ay sarıldık. Dertlerimizi paylaştığımız bir ay. Dostluğumuzun büyüdüğü, kucaklaştığımız, kardeşçe yaşadığımız bir aydır. Bu nedenle bu ayın hepimize, Türkiye’ye ve tüm İslam alemine hayırlı olmasını diliyoruz. Acı yok, herkes güler yüzle yaşıyor; Sokaklarında, caddelerinde helalleşilen, kucaklaşılan güzel bir Türkiye inşa edeceğiz. Bunu yapacak olan ittifaka Millet İttifakı denir.
TÜRKİYE BİZİM TÜRKİYEMİZDİR: Ayın 14’ünde, 14 Mayıs’ta ‘işim var, sandığa gidemem’ demezsiniz. Komşunu ikna edeceksin. Komşunu ikna edeceksin, birlikte gideceksin. Türkiye bizim Türkiye’mizdir. Türkiye bu kadar yoksulluğa tahammül edemez. Her evde bolluk, kazanç, güvenlik ve huzur olur. Her evde huzur olacak, dolayısıyla Türkiye’de barış olacak. Sokakta barış olacak. Siyaset bir zenginleşme aracı değildir.
HAZİNEDEN ÇALIŞAN 418 MİLYAR DOLARI BU MİLLETİN CEPLERİNE KOYACAĞIM: “Parayı nereden bulacaksın?” onlar sorar. Hazineden çalınan 418 milyar doları getirip bu milletin cebine koyacağım. ‘Parayı nasıl alacaksınız’ diyorlar. Merak etme. Bu kardeşin son kuruşuna kadar alacak. Alıp son kuruşuna kadar getireceğiz. ‘Çaldık, Kılıçdaroğlu bulamıyor’ diye düşünüyorlar. bulacağım, bulacağım. Fizan’a götürürlerse ben bulurum. Hepsini getireceğim, sadece bir kısmını değil. Bu millet zenginleşecek. Bu nedenle hırsızın yanına bırakmayacağız. Ulus İttifakı liderlerinin ortak noktası budur. Hırsızın yanına bırakmayacağız. ‘Dur kardeşim’ hakkı yiyenlere, ‘bu parayı aldınız, millete vereceğiz’ diyeceğiz. Para, halkın parasıdır.”