Orhan Turan/ TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı
Milletimizin eşsiz fedakarlıklarıyla, Büyük Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde kurulan Cumhuriyetimizin 100. yılını heyecan, coşku ve gururla kutluyoruz. 100 yıl önce Cumhuriyet, zamanın ruhunu yakalama ve modern dünyanın bir parçası olma çabasıydı. Bu çabanın arkasında, yeni bir toplumsal yapı, yeni bir yönetim ve yeni bir gelecek vizyonu ortaya koyan Mustafa Kemal Atatürk’ün eşsiz vizyonu ve öngörüsü ile milletimizin ortak hayalde birleşme kararlılığı vardı.
Yeniden doğuş ölçeğinde dev adımlar atıldı
Bu vizyon ve kararlılık, emsallerine göre çok kısa olarak nitelendirilebilecek bir sürede laiklik, kadın hakları, tüm vatandaşların sosyal, siyasi ve hukuki eşitliği gibi dev adımlara dönüştü. Türkiye’de hukuk, toplumsal yapı, eğitim, toplumsal sağlık, bilim ve teknoloji, kültür ve sanat alanlarında tüm dünya yeniden doğuş ölçeğinde bir canlanmaya tanık oldu. TÜSİAD olarak, Cumhuriyeti cumhuriyet yapan değerlerin ikinci yüzyılımızda da pusulamız olması gerektiğine inanıyoruz. Demokrasi, eşit vatandaşlık, laiklik, ifade özgürlüğü, hukukun üstünlüğü, adil yargılama, cinsiyet eşitliği ve 21. yüzyıla uygun bir eğitim ihtiyacımız olan temeli güçlendirecektir. Geleceğimiz bu kavramların doğru uygulanmasıyla belirlenecek.
100 yıllık bir çınar ağacımız var
Cumhuriyetin yüz yıllık başarılarıyla gurur duyuyoruz. Ancak ikinci yüzyıla girerken önümüzde yeni bir dönüm noktası var. Küresel sorunların yanı sıra ulusal ölçekte çözmemiz gereken sorunlarımız da var. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında refahın adil dağıtıldığı ve insani gelişmenin sağlandığı bir Türkiye hayal ediyoruz. Hukukun üstün olduğu, demokrasinin yaşam biçimi haline geldiği, cinsiyet eşitliğinin sağlandığı bir Türkiye hayalimiz var. Çevreyle uyumlu, dijital ve yeşil dönüşümü başarmış, bilimde kozmik standartları yakalamış, AB entegrasyonunu başarmış, kısacası gelişmiş, saygın, adil ve çevreci bir Türkiye ortak umudumuzdur.
Ülke genelinde şu dört sorunun yanıtını aradık:
TÜSİAD olarak bu hayalin gerçekleşmesine katkı sağlamak amacıyla Cumhuriyetin 100. yılında yeni bir projeye başladık. Türkiye’nin farklı bölgelerinde yaptığımız toplantılarda şu dört soruya yanıt aradık: Cumhuriyeti ve demokrasiyi birlikte nasıl güçlendireceğiz? Ulusal stratejimizi küresel dönüşümlerde nasıl konumlandıracağız? Çevreyi koruyan kalkınma nasıl olmalı? Refahı artırırken dağıtımı nasıl daha adil hale getirebiliriz? Sadece ses çıkarmanın değil, toplumun farklı kesimleriyle diyalog kurmanın da önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu projenin çıktılarını Aralık ayında paylaşacağız.
Sosyal diyaloğa katkı sağlamak istiyoruz
Birbirimizi konuşarak, dinleyerek ve anlayarak, her bölümün umutlarını ve hayallerini içeren ortak bir gelecekte birleşmeyi hedefliyoruz. İkinci yüzyılımıza girerken çalışmalarımızın toplumsal diyaloğa katkı sağlamasını diliyorum. Gençlerimizin coşkusu ve gücüyle, bir asır önce olduğu gibi bugün de cesaret bulacağız. Tecrübemiz sayesinde bunu gerçekçilik ve basiretlilikle dengeleyeceğiz. Bütün bunları yapabilecek kapasiteye sahibiz. Cumhuriyetin devrimci ruhunu yeniden uyandıralım.
100 yıl önce attığı adımlarla Türkiye’ye yeni bir yön çizen Cumhuriyetimiz, vazgeçilmez bedelleriyle birlikte yeni yüzyılda da ışığımız ve yol göstericimiz olacaktır. Cumhuriyetimizin mimarı Mustafa Kemal Atatürk’ü derin saygı ve minnetle anıyoruz. Hepimizin Cumhuriyet Bayramı ve Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun.
